Yine ülkemiz ve sektörümüz adına sevindirici bir gelişmeden daha bahsetmek insanı ayrı bir heyecanlandırıyor gerçekten. Sanırım 2010 yılı Lojistik’in adına güzel geçmeye devam edecek.
İlk olarak Ankara ve çevresindeki 40 ın üzerinde nakliye şirketinin ortak girişimiyle başlayan ve finansmanı büyük ölçüde şirketler tarafından sağlanan projenin bu haliyle 100 bin $’lık 1. kısmı 700 kişiyi istihdam etmekte. 2011 yılında tamamlanması öngörülen 62.500$ lık 2.kısımla beraber toplam istihdam 4000’e ve şuan da 80 olan şirket sayısının da 400’e çıkması beklenmekte.
Sayılar size biraz fazla gelebilir. Oysa ki banka, sigorta, kırtasiye, market, berber, restaurant, kafetarya, otel, araç yıkama, tamir bakım üniteleri ve bunların yanında Tır Gümrük Müdürlüğü Muhafaza Müdüğürlüğü ve Merkez Labaratuvarı gibi devlet kurum ve kuruluşlarının temsilciliklerinin de yer alması 4000 kişilik istahdam rakamını açıklamaya yetmektedir sanırım.
Fiziki özelliklerine baktığımızda da toplam yerleşim alanı 700.000 m², inşaat alanı; 19.8000 m² kapalı ve19.1000 m² açık olmak üzere toplam 389.000 m² dir. Bunların yanında 5 bloktan oluşan toplam 60 bin m² kiralanabilir depo ve antrepo, 6bin m²gümrük alanı ve çeşitli sosyal alanlarla beraber 2500 gibi yüksek bir Tır kapasitesine sahiptir.
Türkiye’nin ilk uluslararası lojistik üssü olan bu girişim için bundan sonra yapılması gereken; üssün karayolu ve demiryolu ağını oluşturmaktır ki şu anda da bunlar başlamış vaziyette.
Hali hazırda Tekirdağ Mersin ve Bilecik’te lojistik köylerin yapımı sürerken ardından Marmaray’ın bitişiyle Pekin’i Londra’ ya bağlama hayalinin sona yaklaşması en başta da bahsettiğim gibi ülkemiz adına olumlu ve sevindirici gelişmeler. İnsanoğlu en büyük hayallerinden biri olan ışınlanmayı bulamadığı müddetçe LOJİSTİK SEKTÖRÜ her zaman gelişmesini sürdürmeye devam edecektir.