Lojistik Sektöründe Taşıyıcı İşletmeler

Bundan önceki yazılarımda lojistik sektörünü irdelerken, son dönemde globalleşen dünyayla birlikte sektörümüzün de kompleks bir yapı haline büründüğünü ve bahsedilen hizmetin verilebilmesi için bir çok alanda, farklı türden şirketlerin faaliyet gösterdiğini söylemiştim. Verilen bu hizmetler arasında Lojistik operasyon sürecinin en uzun ve belki de en önemli aşaması malın taşınması ve bir yerden başka bir yere hasarsız bir şekilde ulaştırılması süreci.

Kullanılan taşıma moduna göre; zaman ve şekil itibariyle farklılık gösteren bu işlem çoğu zaman operasyonun kendisini oluşturabiliyor. Sadece uluslararası taşıma değil yeri geldiğinde malın ülke içerisindeki iç nakliyesini de bu noktada saymakta yarar var. İşte ticarete konu olan malların bir taşıma ünitesi ve beraberinde bir araçla taşınması verilen hizmet içerisindeki en büyük maliyet kalemi olarak öne çıkıyor.

Dünya üzerinde yapılan taşıma faaliyetlerinde 4 ana taşıma şekli bulunuyor; Karayolu, Denizyolu, Havayolu ve Demiryolu taşımacılığı. Bunlara ek olarak Boru Hattıyla yapılan petrol ve doğalgaz taşımacılığını da saymak mümkün. Bu dört taşıma modunda verilen hizmet genel itibriyle özel sektör tarafından sağlanırken bazı modlarda (daha çok Demiryolu) devletlerinde yer aldığını görebiliyoruz.

 

Karayolu Taşımacılığı

Belki de kullanılan en eski taşıma şekli karayolu taşımacılığı. Bir çok kişiye göre tekerliğin icadıyla başlayan süreçte yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte bugün geldiğimiz noktada karayolu taşımacılığı son teknolojiyle beraber, seyir güvenliği ve araç takibi gibi sistemlerin entegrasyonuyla beraber günümüzde profesyonel bir şekilde yapılıyor. Her ne kadar dünyada durum böyle olsa da ülkemizde çok büyük tır filoları olan bazı firmaların hak ettiği şekilde yönetilemediğini söylemeliyim. Karayolu taşımacılığının tercih sebebi olarak; kapıdan kapıya taşıma imkanının bulunması, bazı güzergahlarda uygun maliyetlerle taşıma imkanının sağlanması ve elleçleme işlemlerinin diğer modlara nazaran daha az maliyetle yapılmasını sayabiliriz. Her ne kadar durum böyle olsa da havaya salınan karbon gazları oranının bir hayli fazla olması bu modu çok da çevreci yapmıyor.

Bu taşıma modunda hizmet verenle, hizmet alan çok rahat bir şekilde karşı karşıya gelebilirken diğer modlar için durumun pek de böyle olduğunu söyleyemeyeceğiz. Sonuçta taşınan malımız karayolunda aracın hepsini ya da bir kısmını kapsayabilirken diğer modlarda; bir gemiyi ya da uçağı doldurabilmek her şirketin harcı değildir. İşte bu nedenle diğer taşıma modlarında Freight Forwarder‘lar daha fazla karşımıza çıkmaktadırlar.

Denizyolu Taşımacılığı

Her ne kadar yavaş bir taşıma şekli olsa da yüksek tonajlı yüklerin daha az maliyetle taşınmasına olanak sağlayan bu mod karayoluna nazaran daha çevrecidir. Denizyolu Taşımacılığını genel anlamda Tramp ve Liner taşımacılığı olarak ikiye ayırabiliriz.  Liner Taşımacılık; düzgün bir hat üzerinde uğranılacak limanların ve güzergahın önceden belirlendiği ve farklı türde malların taşındığı bir şekildir. Konteyner ve Ro-Ro taşımaları buna örnek olarak verilebilir. Tramp Taşımacılık ise daha çok ham maddelerin taşındığı belirli bir navlun fiyatının bulunmadığı ve iki liman arasında yük oldukça gerçekleşen bir taşıma şeklidir. Her iki şekilde de faaliyet gösteren firmalar( Liner özellikle) büyük ölçekli ve genelde çok uluslu şirketlerdir.

Denizyolu Taşımacılığını sadece uluslararası ve okyanuslarda yapılır şeklinde düşünmemek lazım. Ülke içerisinde ve uygun şartların bulunduğu nehir ve göllerde de iç su yolu dediğimiz taşımacılık da yapılabilir. Ayrıca gemilerin Karadeniz’den girip Tuna Nehri’nden Hollanda’ya ulaşması da güzel bir Nehir Taşımacılığı örneğidir.

Havayolu Taşımacılığı

Günümüzün en modern, en hızlı ve en maliyetli şekilde yapılan taşımacılık şeklidir. Ya kargo uçaklarıyla ya da yolcu beraberinde yapılan taşımalar olarak iki şekilde yürütülür. Dünya’da ki tarifeli yolcu taşıma seferlerinin sadece %5’lik bir kısmı kargo taşınmadan karlı olabilmektedir. Sektör içerisinde sadece kargo taşıması yapan uçaklara sahip firmalar olduğu gibi, yolcu beraberinde kargo taşıyan şirketlerde vardır. Ülkemizde bu iki gruba en güzel iki örnek MNG ve THY’dir.

Havayolu Taşımacılığı pahalı ama küçük ürünlerin taşınmasında kullanılır ve sektör de faaliyet gösteren firmalar uzun dönemli yatırımlar sonucu kurulur. Bu taşıma moduyla alakalı daha geniş bilgiyi ilgili yazımda bulabilirsiniz.

Demiryolu Taşımacılığı

Taşıma modları içerisinde malesef yeterli ilgiyi gösteremediğimiz bir alan. Hem çevreci, hem az maliyetli bir taşıma şekli olan demiryolu taşımacılığı her ne kadar yavaş olsa da yarattığı değer açısından farklı bir konumda olmalıydı diye düşünüyorum. İlk yapım maliyetlerin karayoluna nazaran daha fazla olması bu modun gelişememesindeki en büyük sebeplerden biri. Oysa ki bu gün gelişmiş ülkelerin bir çoğunda iyi bir demiryolu ağı ve onu besleyen kollar bulunmakta. Tabi ki bu durumun oluşabilmesi için demiryollarının en azından serbestleştirilmesi gerekmekte ki bu durum malesef ülkemizde hala gerçekleşebilmiş değil. Esnekliğin demiryolu ağının genişliğine bağlı olduğu bu modda günümüzde daha çok ağır tonajlı yükler taşınmakta. Ülkemizde de demiryolu taşımacılığı TCDD’nin kontrolünde yapılmaktadır.

Genel anlamda sektör içerisinde yer alan firmaları ve yaptıkları işleri ‘taşıma’ olarak tabi ki bu şekilde değerlendirmek mümkün. Biraz uzun bir yazı oldu ama hem önceki yazılarıma ek olarak hem de lojistik sektörü içerisindeki taşıyıcı firmaları anlatan güzel bir özet niteliğinde olduğuna inanıyorum. Umarım okuyanlara yardımcı olur.

 

Lütfen Görüşünüzü Bizimle Paylaşın