Terörün Lojistiği

Evet başlık sizlerin olduğu gibi benimde alışkın olduğum bir başlık değil. Yıllardır bloğumda sizlere lojistik sektörü ve bütün paydaşlarıyla alakalı yazılar yazarak nacizane bildiklerimi aktarmaya çalışıyorum. Fakat bugün benim gündemim de tüm ülkemizin  olduğu gibi terör. Bahsettiğim bu süreçte gerek benimle iletişime geçen arkadaşlara gerekse de öğrencilerime lojistiği anlatmaya çalışırken hep geniş düşünmelerini sağlamaya gayret gösterdim. Eğer bakmasını bilirsek hayatın her alanında Lojistiği görebiliriz derdim. Bugünlerde içinden geçtiğimiz bu zorlu günleri düşünürken de yine lojistikle bir bağ kurabiliyorum.

Lojistiğin geçmişine inerken Dünya’da gerçekleşen savaşların bir kavram olarak lojistiğin ortaya çıkışına zemin oluşturduğunu söyleriz. Modern insanın bilinen tarihine baktığımızda binlerce yıl içinde savaşsız geçen birkaç on yıl olduğunu göze alırsak lojistiğin gelişmesine savaşların etkisini anlayabiliriz. Topla tüfekle yapılan savaşlarda başta askerler olmak üzere askerlere ait savaş araçlarının, erzaklarının, kamp malzemelerinin ve daha bir çok savaşı ilgilendiren  araç ve gereçlerin savaş meydanlarına taşınması ve bu meydanlarda depolanması da lojistik faaliyetlerin gelişmesinde şüphesiz önemli bir rol oynamıştır. Bu bağlamda değerlendirdiğimizde tarihin en büyük lojistikçilerinden biri; Yunanistan’dan başlayıp Hindistan’a kadar fetihler gerçekleştiren, ordusunu bu denli büyük bir yolculuğa çıkaran  büyük Komutan II. Aleksandros nam-ı diğer Büyük İskender olarak söyleyersem abartmış olmam herhalde. İşte günümüz de Dünya ticaretinin en sadık partneri olan lojistik sektörünün  temellerini de bu sebeple milattan öncelere dayandırmak yanlış olmayacaktır.

Konuyu çok fazla dağıtmadan son yıllarda hem ülkemizde hem de dünya üzerinde gerçekleşen terör olaylarının aslında çok iyi bir lojistik planlama ile gerçekleştirildiğini kabul etmeliyiz. Cennet vatanımızın büyük şehirlerinde gerçekleştirilen bu adi eylemler de malesef iyi planlanan bir lojistik sürecin sonucu olarak karşımıza çıkıyor.

Lojistiği anlatırken kullanılan tanımları toplamak istersek, ürün ya da hammaddelerin üretildikleri yerlerden nihai tüketiciye ulaşana kadar geçirdiği bütün süreçler olarak anlatırsam yanlış yapmam sanırım. İşte son aylarda yaşağıdığımız canlı bomba ve terör saldırıları incelendiğinde; kullanılan patlayıcıların, araçların, fünyelerin ve canlı bomba -teröristlerin- farklı yerlerden gelip eylemleri gerçekleştirdikleri noktalarda ya da bu noktalara yakın alanlarda birleştirilmesi de malesef dikkatlerden kaçan bir planlama sürecinin ta kendisi.

Kızılay’da yaşanan son adi terör saldırısıyla alakalı yayın yasağı olmasından ve olaylar henüz taze olduğundan ötürü bu olayın yaşanmasıyla alakalı bilgiler mevcut olmasa da devlet erkanının yapmış olduğu açıklamalar yaklaşık 20 gün önce gerçekleşen Merasim Sokak saldırısıyla aynı işaretleri taşığını doğruluyor.

Peki bir önceki menfur saldırıda süreç nasıl işlemişti?
Olayda kullanılan araç teröristler tarafından 2 ay önce İzmir’de kiralanmış ve ertesi gün İstanbul’a getirilerek burada sahte plaka düzenlenerek doğu kökenli birine satılmıştı ve aynı gün Diyarbakır’a götürülmüştü. Bir müddet bölgede kullanıldıktan sonra olayda kullanılan bombalar araca yüklenmiş ve araç Şubat ayının başında Ankara’ya getirilip olay gününe kadar saklanmıştı.

Lojistiğe aşina olanlar bu olay örgüsü içinde gerçekleşen taşımanın, araca gerekli mühimmatın dikkat çekmeyecek şekilde yüklenmesinin tekrar son noktaya taşınmasının ve olay gününe kadar tabiri caizse depolanmasının ne denli sistematik bir şekilde yapıldığını görebilirler. Bu ve benzeri saldırıların aslında iyi bir planlamaya ihtiyaç duyduğu açıkca ortada.

Tam bu noktada bir terör örgütünün bütün bu süreçleri planlayacak bir akla ve ağa sahip olmasının mümkünatının sorgulanmasını ilgili paydaşlara bırakmak lazım. Fakat gerçekleştirilen tüm bu adi saldırılarda başka güç odaklarının yardımının olmadığını varsaymak sanırım doğru olmayacaktır. İnşallah yüce milletimiz bir kez daha böyle adi olaylarla karşı karşıya kalmaz.

Tüm terör olaylarında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ve güvenlik güçlerimizin mekanları cennet olsun inşallah.
Mevlam geri de kalan eş, dost ve akrabalarına sabırlar ihsan eylesin.
Bu güzel ülkemiz üzerinde oynanan kirli oyunların birliğimizi ve dirliğimizi bozmadan en kısa sürede sona ermesini Cenabı Haktan Niyaz Ederim.

Merasim Sokak Saldırısının kronolojik sıralaması için bu haberden faydalanılmıştır.