Hızla gelişen Dünya’ya ayak uydurmaya zorlanırız genelde. Bugün yeni çıkan bir ürün ya da hizmet ertesi gün eskimiş olarak çıkabilir karşımıza. Ya da alışkanlıklarımız değişir günden güne. Bir de hayatın temelinde olan ve eskimekten ziyade değişmeye açık olan ve her zaman yenilenmesi gereken şeyler vardır.  İşte asıl sorun onların devamlılığını sağlarken bünyesinde birtakım değişiklikler yaratmaktır.

Yüzyılın en önemli teknolojilerinden olan cep telefonu aslında en güzel örneğidir bunun. Biraz da insanların aşırı tüketim hevesinden olacak bir markanın hatta bir serinin bile yeni bir modeli daha kendinden önceki modeli eskimeden piyasaya çıkabilmektedir.

Sadece ürünler değil kavramlar olgular ve hizmetler de bu döngü içerisinde değişime adapte olmaktadır. Sovyetlerin çökmesiyle başlayan ve hemen akabinde oluşan Serbest Piyasa Ekonomisiyle tetiklenen küreselleşme hareketi bile günümüzde GLOBALLEŞME olarak telaffuz edilmekte ve bu değişim rüzgarının etkisinde demode kalmadan varlığını sürdürmektedir.

Modern Lojistik Anlayışı

İşin beni asıl ilgilendiren noktası lojistik tabi ki, ya da eski adıyla nakliye. Kim bilir belki ben bile tercih kılavuzunda Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık adı yerine Uluslararası Nakliye bölümünü görseydim şu an bu alanda okuyor ve dolayısıyla bu bloğu tutuyor olmazdım. ‘Lojistik’ kelimesi daha yeni yeni lügatimize giren ve birçoğumuzun hala alışamadığı bir kelime. Ama az önce yukarda bahsettiğim değişim ve yenilenme rüzgarından ötürü bu sektör artık yeni ismiyle anılmaktan daha memnun.

Artık öyle bir hale geldik ki, babadan kalma bu işi yapan da, 2 tırla para kazanmaya çalışanda firmasının ismini …… lojistik olarak değiştirmekte. İşte asıl ciddiyetsizliğin başladığı nokta tam da burası. Bir yanda yüzlerce araçlık filosu olan binlerce kişiye ekmek veren; lojistiğin her noktasında hizmet vermeye çalışan köklü uluslararası firmalarımız diğer yanda günü kurtarma derdinde olan babadan kalma nakliyeciler. Bu iki sınıfın arasında dağlar kadar fark olmasına rağmen ikisininde ‘Lojistik’ şirketi olarak anımsanması sanırım sektörümüzün bazı kesimler tarafından hala hakettiği önemi görmediğinin bir kanıtı. Tabi başta da devletimiz olmak üzere.

Bu nokta ilgili merciler tarafından devlet kademeleriyle yapılan görüşmelerde dile getirilse de hala tam bir sonuç alınmış değil. Yani bugün orta halli bir tır alsanız hemen bir ‘Lojistik’ şirketi kurabilirsiniz. Şu an da durum böyle olsa bile ileride olması gerekenlerin devletimiz tarafından yapılacağından şüphemiz yok, orası da ayrı bir durum tabi.

Umarım bu söylediklerimiz dikkate alınır ve en kısa zamanda gereken farkındalığı oluşturabiliriz.