Taşımacılık Modelleri ve İntermodal Taşımacılık

Lojistik bir ürünün ihtiyaç duyulduğu noktaya teslimi ile ancak son bulur. Ürünlerin üretildikleri yer ile teslim edilecekleri yer arasında ulaştırılması işi ise temelde beş taşımacılık modu ile gerçekleşir. Bu taşıma modları arasında ulaştırmanın son bulması için ürünlerin tek bir mod ile taşınması ise sadece karayolu ile gerçekleşebilirken tek taşımacılık modu olarak demiryolunun kullanılabildiği nadir örnekler de mevcuttur. Bu durum ürünlerin gidecekleri noktalara ulaştırılması için taşımacılık modlarının birlikte kullanımı zorunlu kılmıştır.

Küresel ticaretin %80’inden fazlası denizyolu ile taşınırken, havayolu taşımacılığının oranı da gün geçtikçe artmaktadır. Her ne var ki bu iki mod ile gerçekleştirilen taşımalar lojistiğin nihayete erişebilmesi açısından kapıdan kapıya bir hizmet sunamamaktadır. İşte taşımacılık modlarının eksik kaldıkları bu noktada bir diğer taşımacılık modu ya da modlarıyla sürecin tamamlanmasına karma taşımacılık ya da sektörde kullanılagelen haliyle kombine taşımacılık denilmektedir. Taşımacılık modlarının birlikte kullanıldığı taşımacılık modelleri temel de üç başlık altında incelenmektedir. Bunlar; intermodal, kombine ve multimodal taşımacılıktır.

Taşımacılık Modelleri Farklılıkları

Bu kavramlar çoğu zaman birbirlerinin yerine kullanılsalar dahi çok küçük farklarla birbirlerinden ayrılırlar. Örneğin intermodal taşımacılık bir taşıma birimine (konteyner, semi-trailer vs…) yüklenen yüklerin çıkış noktasında ağzı kapatıldıktan sonra hiç açılmadan varış noktasına kadar farklı modlar vasıtası ile ulaştırılmasıdır. Denizyoluyla gerçekleştirilen komple konteyner yükü buna örnektir. Birleşmiş milletler tarafından tanımlanan kombine taşımacılık ise; enerji harcanmayan bir taşıma modunun enerji harcanan bir taşıma moduyla taşınması olarak ifade edilmiştir. Trailer’ın çekicisiyle birlikte Ro-Ro gemisine yüklenmesi veya demiryoluyla birlikte taşınması ise bu tanımın içeriğine girmektedir. Multimodal taşımacılık ise diğerlerinden farklı olarak taşıma üniteleri veya araçları arasında yükün aktarılabilerek taşınmasıdır. Kara-demir-kara şeklinde gerçekleştirilen taşımacılıkta hurda ya da madenlerin taşınması da bu kullanım şekline örnek olarak verilebilir.

Yukarıda anlatılan taşımacılık modellerinin ortak paydasında yer alan anlayış ise; uluslararası taşımacılıkta karayoluna olan bağlılığın azaltılarak demiryolu ve denizyolunun tercih edilebilirliğini arttırmaktır. Bu iki mod tek seferde daha fazla yükün taşınmasına olanak sağladığı için taşımacılık maliyetlerinin azalmasına neden olduğu gibi; taşınan her birim kilogram yük başına düşen karbon salınımının daha kabul edilebilir seviyelere düşmesine de olanak sağlamaktadır. Günümüzde küresel ticarete konu olan yüklerin taşıma üniteleri içerisine özellikle de konteynerin içine yüklenebilmesi de (konteynerizasyon) giderek arttığından ötürü lojistik sistemler içerisinde bu tür farklı operasyonlara sıkça rastlanmaktadır.

Bu yazı Ekovitrin dergisi Nisan sayısı için hazırlanarak dergide yayınlanmıştır.

Lütfen Görüşünüzü Bizimle Paylaşın